Kıllı , kendi başlarına hiçbir şey yapamayan ve tek marifetleri süt vermek olan şu sürü var ya işte onlar biz olmadan yaşayamazlar. Sağlam yere basamadıkları için tek dertleri dünyaya hakim olmak olanlar var ya onların da tek derdi işlerine yaramamız. Ne derilerinden ne sütlerinden faydalanılabilir ama yine de onlar kendilerini efendi sanıyorlar. Oysa efendilikleri nedir? bizler kadar hızlı mıdırlar? hayır. Üstelik pis de kokarlar, güzel koktuklarını mı sanıyorlar?
Onların da içlerinde kurt ve tilki soyundan olanları varsa da İçlerinden iyi olanlar da vardır elbet. Babamın eski sahipleri, babama çok güvenirmiş.Kocaman sürüyü babama emanet edermiş. Gecenin karanlığında,ıssız yerlerde bile gönlü rahat bir şekilde uyuyabiliyormuş. Bir keresinde kurtlar gelmiş ve sinsi sinsi sızmaya çalışırken babam , hemen sesi tanımış .Kurdun olduğu yere doğru yavaş yavaş gitmiş ve aslında niyeti kurdu pusuya düşürmek kurt yaklaşınca da üstüne atlamak. Koyunların arasından usulca sesin geldiği tarafa geçince birkaç koyun telaşlı telaşlı kafasını kaldırmış ve babam ürkütmeden birşeyin olmadığını sanki olağan bir durum için dolandığını ima eder gibi yanından geçmiş ve yavru kurdu fark edip peşinden kovalamaya başlamış.Hemen yeni yeni maharetini çevresine göstermek için ava çıkmış kurdu fark edip peşinden gitme ahmaklığına kapılmadan geri dönmüş.Kurtların sinsiliği hakkında çokça şey anlatmıştı babam, onların aslında bizden olmadığını kötülüğün soyundan olduklarını anlatmıştı. Çoban uyanıp da kendi köpeğinin cesaretini görünce sürüye yaklaşınca bir ulumayla tüm sürü onu izlemiş. Anlatırken bile gururlanırdı babam, gözlerinin içinden ışık saçılırdı.Kuyruğunu dike dike eski günleri yaad ederdi.Ben böyle bir babanın yavrusu olmaktan da mutluydum. Babam benim gözümde bizim peygamberimiz "kitmir'in" soyundan gelen kutsal bir köpekti.Onun cesareti ve sahiplerine olan bağlılığı,tehlikeleri sezmesi ve koku almada özelikle kötü niyeti olanları hemen kokusundan tanıması tam bir mucize. Kötüler nasıl kokar? kötüler tam iki ayaklı efendilerimiz gibi kokar. Peygamber Kitmir’in soyundan gelenlerin hepsinin kötü insanları tanıma alameti var.Babam öldükten sonra onu köyün bir yerine gömdüler.Efendisi başında ağladı.Onun kemiklerini neden sakladılar? Bizim gibi tekrar kemirmek için mi? anlayamadım.Ama ordan beni de sürdüler.Daha oraya gitmedim,asıl hayatım da babamdan sonra başladı.Annemi hatırlamıyorum bile bir tek babam ve sürüden arkadaşlarım vardı.Hejo,jack,zeyne hepsi bambaşka yerlere gitti. Şimdi ben nereye gideceğim? Babamın köyünün tepesinden uzağına hiç gitmedim.Oraya çıktım,yolda dikenler battı.Koştum, o tepeye çıkıp babama elveda eder gibi havladım. Kuyruğum babamınki gibi dik ve uzaktan görünen kalabalık evlere doğru gitmeye karar verdim. Biraz eğlenceli geldi,ilkin efendilerin garip şeylerle üstünden geçtiği birşeye geldim.Altında sular vardı.Ordan geçerken evini sırtında taşıyan bir arkadaşı gördüm İzledim,beni görünce korkup saklandı.Ben dedim,sana zarar vermem,ben peygamber Kitmir'in soyundan gelen Bonci'yim.Senin adın ne? Adını söylemedi,bende fazla beklemedim.ORdan uzaklaşınca fark ettim,tekrar saklandığı yerden çıkıp o da uzaklaştı. Susadım,içecek su yok.Güneş bu memleketin de güneşi ,çok sıcak.Tüylerim kalın da olsa susadım.Yoruldum .Biraz dinlendikten sonra yoluma devam ettim ama kuyruğum eskisi gibi dik değil.Kalabalığa yaklaştım,iki ayaklı bir sürü efendi vardı. Benim efendim kimdi? bunların hepsi olamaz.Evlerin yakınlarında bir yerlerden sızan suyu içtim.Tadı garip olsa da içtim.Karnım açtı.Köyde olsak bizim için özel olarak hazırlanan ekmeklerden yerdik.Ama değilim.Biraz dolandım,uzaktan uzağa herkesi izliyorum.Bizim kavimden kimse yok,efendiler ise ellerine taş alıp gösterince korkuyorum.Biliyorum kokuları bile tekin olmadıklarını gösteriyor.Uzaklaşıyorum. Karanlık oldu,nerede uyumalıyım? açlıktan ulumaya başladım.Ben uludukça sesimi birileri duysun istiyorum ama efendiler taş atmaya başlıyor.Ordan kovuluyorum.O kadar çok acıktım ki sabaha kadar dolandım.Sonunda kedilerden birinin birleyleri karıştırırken gördüm.Gidip onu bende kovdum.Baktım yenecek şey yok,sadece et kokusu var.Onları yemeye başladım.Bir evin altındaki saçaklığa sığınıp uyudum.Rüyamda babamı gördüm,evimizdeydik.Mutluyduk,herkes bizi seviyordu.Çocuklarla bile arkadaş olmuştuk. Ama şimdi uyandım ve bilmediğim bir yerdeyim.Efendiler çok hepsi de taş gösteriyor.Korkuyorum. Korktukça uluyordum,uludukça efendiler saldırıyordu.Kaç gün aç gezdim,sonunda öğrendim.Ulumak doğru bir şey değil.Efendiler kovuyor.Sonunda uzaktan garip birşey yaklaştı.İçinden efendiler çıktı.Anladım bunlar tehlikeli,birşeyler attılar.Ağrısını hissettim,gözlerim kapandı.Açtığımda bizim kavmin olduğu kapalı bir mekana geldim.Hepsi bana güldü.Koklamaya geldiler. Buranın da bir efendisinin de olduğunu söylediler.Geho,kocaman dişleri ve heybetiyle aslanlar gibiydi.Ondan korkmaya başladım.Emrinde bir sürü vardı.Saldırmadan burdan uzaklaşmam gerekliydi.Bizi içine koydukları demir tellerle çevrili yeri keşfetmeye çıktım.Ben keşif yaparken birilerinin kaçmaya çalıştığını gördüm. Heyecanla onları takip ettim.Bir delik vardı o deliğin içinen geçmek için sürünmem gerekliydi.Süründüm,ordan çıktım.Tam zifiri karanlık tıpkı köydeki gibi kapkaranlık.Yıldızlar yok ama karanlık .Kaçanları takip ettim,onlarla birlikte bir tepeden aşağıya koştum. Daha fazla evin olduğu bir yere geldik.Bizim köyden uzak mıdır? bilmiyorum.Ağacın birinin dibinde yine aç aç uyuyorum.Uykum gelmiyor ama korkuyorum.Sabah olunca herşeyi görmeye başlıyorum.
Bu yeni yerin efendileri çok değişik. Kokularından anlamıyorum,sesleri garip ve kılları komik birşekilde çenelerinin altından ve ağızlarının üstünden fışkırıyor .Kadınların kılları kafalarının üstünden fışkırıyor. Komik göründüklerinin farkında mıdırlar? sanmıyorum.Ama o garip şeylerin içinden çıkanlar çok tehlikeli.Arada onlara benzeyen şeyler görüyorum.Peşinden koşuyorum,neden koştuğumu bilmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder