Bir ömür boyu sürdü gölgeni bekleyişim.
Dahi ruhum ruhunu unuttu edip ikrah.
Evvelden beri zatında cisimleşen letafet,
Dilini terk ediyor tam yüz vakittir eyvah.
Ardın sıra uyurdu düşüne değmek için
Arşın kor kandilleri; şira, zühre, şems ü mah...
Sana doğru üflendi yıllarca tüm ezgiler.
Şimdi besteler bile kaçar oldu on fersah.
Gündüzün her vaktinde titreyip şu varlığım
Gecenin her deminde eder idi ah ü vah!
Yakıp yıktığın kalpler senden yana pes deyu
Bir inkılab istiyor, bekliyor bir ıstılah...
Sana açılan güller pişmandır kara melek!
Kan döktüğün toprakta yaşıyor hala ervah!
Sen ey insafsız mazi, sen ey belirsiz ati
Ne idi bana kastın; bir mazlumdum, bigünah...
Şimdi aşk kapıları kapandı bak yüzüne.
Elindeyse kibrinden kes doğra birer miftah.
Söyle ak yüzlü cellât saçının tellerinden
Darağacı kuruşun hangi kütübde mübah?
Yıllar yılı gözüme perdeler indi bir bir...
Zulmünü sevap gördüm, beyazlar oldu siyah!
Gayrı bitiyor davam senden yana sevdiğim.
Sen bana beddua et benden sana eyvallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder