Rüya içinde boğuk bir rüya.
Hücum mevsiminde karanlıklar,
Sıkılmış boğazlar eskilerin dilleriyle.
Gerçeklik içinde gerçeklik.
Yemeğin üstünde çıplak bir çocuk,
Taşımış avuçlarıyla babasının gözlerini.
Sofra adabı, kenetlenmiş iri kemiklerle.
Babayla yiyebilmek, doğmamış olmaya eşdeğerdi.
Tın tın mavi gözler, hapsinde teyzenin.
Büyük bir kişilik ortasında kara delikler.
Mânâ içinde mânâ.
Yitirilmişlik kolay bir devrim.
Girdiği ile kalıyor insan ve at.
Tın tın rüyalar, gerçekliğinde mânâsız şekilde çıplak bebeklerin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder