Edebiyat Soruşturması Yirmi İki* - Yaşama Uğraşı

12 Aralık 2022 Pazartesi

Edebiyat Soruşturması Yirmi İki*





  

Pandemi algılarımız, değerlerimiz ve yaşam biçimimiz üzerinde derin hasarlar bıraktı. Bankamatiklerin önünde para çekme yarışına girdik, birbirimizin elinden “yağ tenekeleri” kaptık, kimsenin bayram dışında suratına bile bakmadığı kolonya krizimiz oldu. Maske, dezenfektan, ilaç, ha bulundu bulunacak aşı  ve diğerleri de cabası. 

Tüm bunlar yaşanırken elbet yayıncılık alemi de etkilendi. Büyük ölçekli, bankaların sırtlarını sıvazladığı yayınevleri bile sıkıntılar çekmeye başladı. Dergilerin bir kısmı kapandı ya da ara verdi. Fanzin camiasındaysa fotokopi maliyetlerinin artması fanzinleri dijital yayına sevk etti (Bakınız; geçen sene 1 TL'ye mal olan bir adet fanzin bu sene 5 TL gibi bir fiyata mal oluyor.) 

Bu şartlar altında da olsa hasar kaydı misali bir 2022 soruşturması yapalım dedik. (Bakınız; Parşömen’e selam) 

 

Yıl içinde yayımlanan ve hak ettiği ilgiyi görmediğini düşündüğünüz kitapları, beğenme nedenlerinizden kısaca bahsederek bizimle paylaşır mısınız? 


Deniz Faruk Zeren’in “Tam Ağlayacaktım Arkadaşlar Dokundu” kitabı, hem öyküde kullandığı tema ve karakterlerin içtenliğinden fazlasıyla aklımda yer etmiş öykü kitaplarından. Şeytan Küçesiyle ilgili “pusunun kokusunu erken alırsan kurtulmak için şans veren sokaklar” diyor. Kamil Erdem’in Yok Yolcu kitabında “çıkmaz sokak” adlı öyküsünde “kısırım kıraç da olsa bir düzlüğe varmıyorum” dediği o sokağın aksi bir sokak Şeytan Küçesi. Siverek'in küçük çarşısına sıkışmış bir sokak, o ayrıntı dikkatimi çekmişti. Bir de Ermeni Yanê ustanın bir öykü karakteri olması aşırı derece mutlu etmişti ki kendisi gerçek bir karakter ve taş üstüne taş koyup şehrin içinde iz bırakıp gitmiş biri. Hem üzücü hem derinden anılmayı hak eden biri. Evşen Yıldız’ın “Annemin Gelincik Tarlası” da o kadar içten öyküleri sebebiyle aklımda kalmış öykü kitaplarından. Zaman Meselesi adlı öyküsünde şöyle bir cümle var “amcamın kızı evleniyor bir duvarla. Badanası yeni yapılmış. Sıcak, kokusu üstünde mobilyalarla döşenmiş bir evin duvarı” diyor. Ömür İlkim Demir’in Mutedil Dalgalı’sı da bir o kadar etkilemişti. Kadire Bozkurt’un Buzkandilleri kitabında dili kullanmadaki mahareti dikkatimi çekmişti. Şiir kitaplarındaysa Natama’dan Gün Ayhan Utkan’ın Kırmızı Çerçi , Holden’den Mahmut Nesip Basmacı’nın Eksiği de bir o kadar anılmayı hak edenler arasındadır.  


Size göre 2022 yılının önemli edebiyat ya da yayıncılık olayları nelerdi? 

Pandemiyle cebelleşirken yayınevlerinin ve dergilerin ekonomik sıkıntılar yaşaması büyük bir sınavdı. Yine de önemli olay ve içinde de büyük çelişki barındıran meselesi Dergah’ın kapanması oldu. Çelişkili olmasının sebebi Kutlu’nun köşesinden saray güzellemesi yaparken, derginin kapanmasını ve ekonomik zorluğu da kimselere dokundurtmadan “bütün dünyada gözlemlenen kâğıt tedarikinde yaşanan zorluklar ve içinde bulunduğumuz şartlar dolayısıyla…” kapanması. Sin Edebiyat, Öykü Gazetesi, Masa Dergisi, Notos, Varlık, Ecinniler ve daha bir sürü derginin yayın sıkıntısı yaşaması, yayımlarına bazısını son vermesi de 2022 yılının en önemli edebiyat olayı oldu. 

Edebiyat ortamımıza baktığınızda ne gibi sorunlar ve eksiklikler görüyorsunuz? 


Kutuplaşma her tarafa nüfus etmiş durumda edebiyat dünyasında da kutuplaşma fazlasıyla var. Son senelerde özellikle daha da artmış durumda, bir nevi çeteleşme mevcut. 


Foto: Emin Özmen

* Cevaplar İbrahim Tekpınar İki Bin Yirmi İki

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder