“Kalbin Felsefi Bulmacaları”
Tokyo, 19. yüzyıl. Yamaçlarında kaybolan sokak lambalarının ışıltısının yükseldiği gece yarısının derinliklerinde, genç bir yazar olan Jiro, yalnız yürüyordu. Kışın soğuğuyla karşı karşıya olan Jiro, kendini yalnızlığın içinde buluyordu.
Bir süre yürüdükten sonra, Jiro’nun yolu, bir küçük dükkâna düştü. Dükkânın vitrininde, şiir kitabı satılıyordu. Jiro, içeri girip bir kitap satın aldı ve dükkânın sahibiyle sohbete başladı.
Dükkânın sahibi, yaşlı bir adamdı ve Jiro’ya bir şeyler öğretebileceğini söyledi. Jiro, yaşlı adamın anlattıklarını dinleyerek, zamanın nasıl geçtiğini fark etmedi.
Yaşlı adam, Jiro’ya insanın kalbinin nasıl değişebileceğini anlattı. Jiro, yaşlı adamın sözlerini düşünmeye başladı ve kendi kalbini de sorgulamaya başladı.
Yaşlı adam, Jiro’ya aşkın da insanın kalbini nasıl değiştirebileceğini anlattı. Jiro, yaşlı adamın sözlerini düşünürken, kendi aşk hayatını da sorgulamaya başladı.
Yaşlı adam, Jiro’ya son olarak da insanın kalbinin nasıl bir felsefi bulmaca olduğunu anlattı. Jiro, yaşlı adamın sözlerini düşünürken, kendi hayatının anlamını da sorgulamaya başladı.
Jiro, yaşlı adamdan ayrılırken, yüreği dolu dolu bir şekilde eve döndü. O gece, yeni bir kitap yazmaya başladı ve bu kitap, Jiro’nun en büyük eserlerinden biri oldu. Kitabın adı, “Kalbin Felsefi Bulmacaları”ydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder